Aslında teorik olarak yetişkinlerde günde 15 dk güneşlenmek vücudun ihtiyacı olan D vitaminini karşılıyor. Fakat buna rağmen ülkemizdeki yetişkin nüfusun %20'sinden fazlasında D vitamini eksikliği görülüyor. Günlük hayatta kimse balkona sere serpe yatıp güneşlenmiyor. Gün içinde de aldığımız güneş ışıkları, vücudumuz için gerekli miktarda D vitamini sentezi gerçekleştiremeyebiliyor.
Bir de gıdalardan D vitamini alma konusu var. D vitamini eksikliğinin yaygın olmasının önemli bir etkeni de D vitaminine sahip gıdaların az olması...
En fazla D vitamini içeren gıdalar;
- Peynir
- Tereyağı
- Yağlı balıklar (Somon, Ton balığı, Uskumru)
- İstiridye
- Patates
- Yumurta
Dikkat ettiyseniz yukarıda saydığım besinlerin hiçbirini yeni doğmuş bebeğinize vermeniz mümkün değil :) Ayrıca her mevsimde örneğin kışın, günde 15 dk güneş koruması sürmeden bebeğinizi güneşlendirmeniz de mümkün olmayabilir. Her gün güneş çıkmayabilir, hava kapalı olabilir... Bu nedenle D vitamini damlasını doktorların önerdiği şekilde kesinlikle kullanmak gerekiyor.
Peki biz ne yaptık?
Doktorumuzun sözünü dinleyip Ege 15 günlük olduğundan beri D vitamini damlası veriyoruz. Fakat biz sadece bununla kalmıyoruz! Ege'yi havalar sıcakken (Bizim şansımız Ege'nin yaz bebeği olması) her gün mutlaka güneşe çıkarıyoruz. Kışın bunu uygulamak pek olmasa da, yazın balkondaki masanın üzerine bir örtü serip, Ege'yi de soyup, komşuların komik bakışları eşliğinde Ege beyi güneşlendirdik! Hem de kendisi de bu işten çok keyif aldı. Güneşin altında yatıp mayışırdı... Cildine de güneşin kesinlikle büyük faydası dokundu. Yeni doğanların cildi çok kuru ve döküntülü oluyor, biz bu sorunlarla Ege'yi her gün yıkayarak ve güneşlendirerek, bir de bol bol kremleyerek başa çıktık :) Kışın da havalar elverdiğince Ege'yi dışarı çıkarıp gezdiriyoruz.
Bence kesinlikle bebeğinizi havalar uygunsa her gün güneşe çıkarın. Sadece D vitamini damlasıyla yetinmeyin. Sonuçta her şeyin en güzeli doğal olanı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder