2 Şubat 2016 Salı

2-4 ve 6. ay aşıları


bebek
Ege 7 aylıkken verem aşısı izi
Yeni anne-baba olmuş tüm ebeveynlerin aklından geçmiştir eminim, "Minicik yavrumuzun kollarını delip aşı mı yapılacak?", "O pespembe topuklara nasıl kıyıp kan alacaklar?!" 

İnsan o hormonal değişikliklerle öyle bir koruma iç güdüsü geliştiriyor ki, en ufak bir hata yapan hemşireyi azarlayabiliyor, aşı yapıp bebeğin canını acıttı diye doktorlara sinir olabiliyor... Ama bebeklerin sağlıklı olabilmesi için bu tip süreçlerden maalesef geçmesi gerekiyor. Özellikle Türkiye'de çok fazla aşıdan oluşan bir aşı takvimi var. Yeni doğduğunda yapılan Hepatit B aşısıyla başlıyor, ilk başlarda 2 ayda bir olmak üzere daha sonralarda ise 3 ayda bir şeklinde 2 yaşına kadar sık sık, sonrasında ise ilk okula kadar aşı oluyor çocuklar...

Ben aşı konusunda kendimi de şaşırtarak dayanıklı çıktım. Çoğu anne baba, bebeğine iğne yapılırken gözünü çevirip bakamaz, ben takıntılı kişiliğimle aşıyı yapan kişi bir hata yaparsa göreyim diye düşünerek hep Ege'nin yanında oldum. Ama asıl mesele aşıyı olma anı değil, aşı olurken özellikle minik bebekler pek acı hissetmediğinden midir bilmiyorum ama çok ağlamıyorlar. Tabi 6-7 aylık olduklarında daha bilinçli oldukları için o dönemden sonraki aşılarda kıyamet kopabiliyor. Ege genel olarak aşı olduğunda çok ağlamaz. İlk başta bir kıyamet kopar, dikkatini dağıtarak ve oyalayarak o ağlama krizini atlatırız.

Bizim ilk aşımız doğum yaptığım hastanede doğumdan hemen sonra yapılan Hepatit B aşısıydı. Bu sırada bebekten bir de topuk kanı alınıyor, bu kan devlet tarafından alınıp inceleniyor. 5. gün kontrolüne gittiğinizde tekrar alınıyor ve inceleniyor. İlk aşıdan sonra Ege'de pek ateş olmadı, zaten Hepatit B aşısı pek ateş yapan bir aşı değil. Benim asıl korktuğum 2. ayda yapılan karma aşıydı. Bu aşının ateş yapabileceğini okuyup biraz endişelenmiştim o dönem. 2. ayda bir de koldan verem aşısı yapıldığı için ve bu aşı yerinin suyla birkaç gün temas etmemesi gerektiği için aşı olmadan önce banyo yaptırıp Ege'yi sağlık ocağına götürdük. Bu arada ben Ege'nin aşıları hep sağlık ocağında yaptırıyorum. Hastanedeki doktorumuz da bu şekilde önerdi. Devlet zorunlu aşıları ücretsiz yapıyor ve sağlık ocaklarında çok sık aşı yapıldığı için aşıların daha taze olduğu söyleniyor. Bizim de sağlık ocağımız eve yakın olduğu için her aşıda Ege'yle birlikte sağlık ocağına gidip vuruluyoruz aşımızı... Sadece Rota aşısı kapsam dışında olduğu ve isteğe bağlı olduğu için bu aşıyı hastanemizde yaptırdık. Rota aşısı ağızdan damla şeklinde veriliyor ve sonraki 2 gün hafif ishal yapabiliyor. Rota aşımızı hastanede olduktan sonra 2. ay aşılarımızı da sağlık ocağımızda olup eve döndük. (Aynı gün içinde değildi tabii.) Aşı olduğumuz gün içinde Ege pek ateş çıkarmadı. Ama o gece benim gözüme bir damla uyku girmedi. "Ya ateşlenirse, ben uyuya kalırsam, emmek için uyanmazsa ve fark edemezsek?" paniğiyle 2 saate bir alarm kurarak kalıp ateşini ölçmüştüm, annelik işte... Ege pek ateş çıkartmadı o gece. En fazla 37,5 oldu, ben de bu kadar az bir derece için ateş düşürücü ilaç vermeyi gereksiz buldum. Ertesi günü hafif huysuz geçirdi, fakat akşamına normale dönmüştük. Ege'yi 2. ay aşılarından sonra, verem aşısı sebebiyle 3 gün yıkamadık, ama 3. günde güzel bir banyo yaptırdığımızı hatırlıyorum :) Bu arada verem aşısının yara şekline dönüşüp kabuk tutması gerekiyor, bu şekilde aşının tuttuğu anlaşılıyor. Ege'de bu kabuklanma neredeyse 5 aylıkken oldu, hatta ben tutmadı diye korkmuştum ama neyse ki tuttu. Şuan hala kabuk şeklinde iz var kolunda...

Daha sonra rahat bir 2 ay geçirdik ve aşı günü yine geldi çattı! 4. ay aşıları, 2. ay aşılarının diğer dozu şeklinde oluyor, verem aşısı tekrar yapılmıyor. Fakat tabi 4. ayda da bir karma aşı olduğu için yine ateş olabiliyor. Bu sefer aşı olurken Ege biraz daha çok ağladı, özellikle karma aşı yaktığı için o sırada huysuzlandı ama hemen sonrasında emzirip sakinleştirdim. Aşıdan sonra emzirmek bebekleri rahatlatıyor. Ege 4 .ay aşılarından sonra pek ateş çıkartmadı ama inanılmaz bir huysuzluğu vardı. Bacağında kasın içine 2 tane aşı yapılmıştı sonuçta! Canı yanıyor olabilirdi. Bütün günü çok ağlamaklı ve huysuz geçirince gece rahatlaması için 1 çay kaşığı "Calpol şurup" verdik ve rahat bir uyku çekti zavallım. Bu sefer gece nöbeti için alarm kurmadım, Ege gece zaten kendisi emmek için kalktıkça ateşini kontrol ettim. Sabah olduktan sonra Ege de rahatlamıştı. Böylece 4. ay aşılarımızı da bitirmiş olmuştuk...

4. ay aşıları tamamlandığı andan itibaren benim aklıma bir de 6. ay aşıları düştü! 6. ayda biraz yoğun bir aşı takvimi var. Neyse 6. ay için de yine sağlık ocağımızın yolunu tuttuk. Her zamanki gibi sıramız gelince Ege'nin bacak ve kollarını açtık, aşılarımızı vurulup biraz ağladık (!), sonra da eve döndük. Ege bu sefer hiç ateş çıkartmadı, 37 bile olmadı hatta. 6. ay aşıları, diğer aylarda yapılan aşıların son dozları olduğu için bünye daha alışkın oluyormuş, pek ateş yapmıyormuş. Ama bizim oğlan yine huysuzlandı! Yine ağrısı olduğunu tahmin ediyorduk. Çünkü bütün gün mızmızlandı, belki de vücut aşıyla savaştığı için halsiz hissediyordu. Bebeklerin derdini anlamak öyle kolay olmuyor maalesef :) Ege o gece boyunca saat başı uyanıp ağladı. Sadece kucağımda sakinleşiyordu. Hatta bir büyüme atağıyla çakıştığını tahmin ettiğim o haftanın tümü boyunca gece uykularımız felaketti! Hep söylerim; tam bir rutin oturttuk, ah işte daha uzun uyumaya başladı dediğiniz an bebekler sizi haksız çıkarır :) Ben artık böyle sözler söylemiyorum bile... Neyse ki bu huysuzluk 1 hafta sürdü ve bu yıpratıcı haftanın sonunda uykularımız yine biraz daha uzadı. Gecede 3 saatte bir kalkıp emme düzenine oturttuk yine.

Şimdi önümüzde 9. ayda kızamıkçık aşısı var, o zamana kadar rahatız :)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

© Copyright 2016 Anne Kalem | All rights reserved.
Sayfa Başına Dön